Sayfalar

28 Eki 2012

Otobüste İhtiras Dolu Dakikalar

İş çıkışı otobüs durağına doğru yürüyordum 50 metre kala otobüsün durağa geldiğini gördüm. Yetişeceğimi düşünerek koşturmaya başladım. Tam orta kapıya gelmiştim ki piç şoför beni göre göre kapıyı kapatıp yol aldı. O an durdum dizlerimden destek alıp soluklandım aynı zamanda otobüs şoförünün sülalesiyle iç hesaplaşmalardaydım ki yanımdaki sık soluk nefesini fark ettim. Hemen gerimde bir çocuk benim gibi koşmuş ölmüş bitmiş içinde fırtınalar kopuyor. Baktım gülümsedim ve durağa oturdum. O erkek ya oturmak onlara yakışmaz ayakta bekledi. Ara ara da bana göz ucuyla baktı. Otobüsün 40 dk sonra geleceğini bile bile bekledik. O ara insanlar geldi. Bekleyenler, beklemeyenler, öpüşen sevgililer, annesiyle tartışan ergenler oldu. Biz ufak ufak bakışmaya duyduğumuz sözlere gülümsemeye devam ettik. Daha sonra otobüsümüz geldi bindik önce ben bindim tek boş yer vardı ve o da bir erkeğin yanıydı oturdum geldi hemen çaprazımda ayakta dikildi yüzünde ''bunu bana yapmamalıydın'' ifadeleri daha sonra durakta durduk bir kızın yanı boşaldı gitti oraya oturdu tam karşıma önce ''öyleyse böyle'' havaları daha sonra böyle olmamalıydı mahsunluğu çöktü üzerine.. Sağ yanımda ayakta bir çocuk, deli kaslı, telefonu çaldı kastan dolayı elini kulağına götüremediği için dirseğini kaldırarak konuşmak zorunda kaldı ''kaslı olmak çok zor'' modlarında.. Çocuğu kesmeyi bırakıp önüme döndüğümde öbür çocuğun yüzünden ''bu bizi bitiren son nokta oldu resmen gözlerinle yedin oğlanı'' bakışı .. İnmek için düğmeye bastığımda ''Gidiyorsun'' hüzünlenmeleri.. ''Manyak mıdır nedir iki dakika da modlara girdi salak'' bakışımı atıp indim.